takılabilir
bir dudak bu, “oyun-hamuru”ndan,
bu,
içine ölü girmiş bir masa gibi
duran
salonda: üzerinde desenler-kırışık kokular-
gösterircesine
kirlerimi yeniden
bütün
sırlarını fısıldıyorlar bana…
“:iriydi
irisin iskemlesi-irin oldu gölgeler-ve sular üstümüzden çekildi”
üflemeliler: tiri
ti tittiii tit tiri tit ti .- . .- -- .- .. - . aslında takılabilir bir burundu
bu
bir
kişiye bölündüğünde zaman
işler
yüzlerdeki köstekli saatler
masa
başı örtüde bir ailedir
içe
işlemez bir kan
sofraya ak bir baba gibi gelir son yemek alay**ları: tit tiri tit ti
yemek
ağızları vardır
suni
çiçek su ağızlarından önce
veya
gün ışığı japon balıkları
badem
ağaçlarının kısık gözlerinde
yeni
olmuş bir meyve gibi kokan bakışlar
yaylılar: duyun midaslar, ey
hor.görünün miyelin kılıfları-bir kuğu boynuydu ölüm-kuyunun içinde kulak,
kulağın içinde düğüm esintiler: uuuuuuuuuuuuu
yeryüzüne
atılmış açlığım
sadece
bir palyaço dumanın peşinde
el
içindeki odalara bırakılmış doğa
gitarlar
davullar ses tellerimde
bir
ardıçkuşunun gagaladığı yere inen kalbim
dans
etmeyi öğrendim
kalın
kabuklu bir yumurtadan
yumurtada
bir uykuydum
tırnak
pabuçlara geniş zamanlar kıran
adımlarımda
yatağa uzanmış bir gövdenin gölgesi
titremeler: den
izin gö ğsünde ha ngi çı nla ma, ben o
yum diyemem artık, annncak parç çalanan bir sıv(h)ıyım o nun ka®nında
kırık
bir vazo sesi bu, yağmurdan,
bu,
içine krallar gömülmüş bir pencere gibi
duran
aklımızda: üzerinde yaylar ve kirişler
gösterircesine
soluk banyosunu geçmişin
bütün
günahlarını çalıyorlar alnıma…
vurmalılar: bir
odağım kayboldum iki tümsek arasında, gazap çukurlarını kızgın cıvayla
doldurdum, olmadı dolgun güneşlerin üstümüze serdiği tutku, kendime hain bir
taslak karaladım: buya tak o da sıo lamda
kim---BUy atak-O dası ola nDAK immmmmmmmmmmmmmm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder